15 Temmuz’da Destan Yazılan Gece: Özel Harekat Polislerinin Direnişi
15 Temmuz 2016 gecesi, Türk milleti tarihinin en karanlık ve zorlayıcı anlarından birini yaşadı. Hain darbe girişiminde bulunan bir grup, ülke yönetimini ele geçirmeye çalıştı ve bu uğurda masum sivillere, güvenlik güçlerine ve devlet kurumlarına saldırılarda bulundu. Ankara’da iki kritik nokta darbecilerin hedefindeydi: Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Gölbaşı’ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı. Ancak, milletin direnişi ve güvenlik güçlerinin kahramanca mücadelesiyle bu girişim püskürtüldü. O gecede yaşananlar, Türk halkının ve güvenlik güçlerinin vatan sevgisini ve cesaretini bir kez daha gözler önüne serdi.
Ankara’nın Kalbindeki Direniş: Özel Kuvvetler ve Özel Harekat
Darbe girişimi başladığında, darbeciler kendilerine karşı koyabilecek güçleri etkisiz hale getirmeyi planladı. Hedef alınan noktalardan ilki, Ankara’da bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığı’ydı. Ancak burada, astsubay Ömer Halisdemir ve komutanı Zekai Aksakallı’nın cesur müdahalesiyle darbecilere büyük bir darbe vuruldu. Halisdemir, darbenin beyin takımından olan darbeci generali etkisiz hale getirerek, girişimin önemli bir ayağını çökertti.
Öte yandan, darbecilerin ikinci hedefi olan Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda da kıyasıya bir direniş yaşandı. Darbe haberi ulaşır ulaşmaz, Özel Harekat Daire Başkanlığı tüm personelini Gölbaşı’ndaki merkeze çağırdı. Darbeciler, özel harekat polislerinin direniş gösterme olasılığının farkındaydı ve bu yüzden binayı savaş uçaklarıyla bombalamaya başladılar. İlk bomba gece 23:08’de binaya düştü, ikinci bomba ise 23:45’te isabet etti. Patlamalarla bina harabeye dönerken, içeride bulunan polisler hayatlarını kaybetti veya ağır yaralandı. O anlarda polisler sadece kendilerini değil, aynı zamanda milletin huzur ve güvenini de korumak için mücadele ediyorlardı.
Özel Harekat Daire Başkanlığı’nın Tarihi ve Önemi
Özel Harekat Daire Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı, seçkin polislerden oluşan bir birimdir. 1982 yılında, asayiş olaylarına müdahale amacıyla Ankara, İstanbul ve İzmir’de Özel Harekat Şube Müdürlükleri olarak kurulmuş olan bu birim, 1993 yılında artan terör olayları nedeniyle daire başkanlığı seviyesine yükseltildi. Özel Harekat polisleri, yalnızca Türkiye sınırları içinde değil, aynı zamanda yurtdışındaki diplomatik temsilciliklerde de güvenliği sağlamak amacıyla görev yapmaktadır. Bugün sayıları 12,000’i bulan bu polisler, Türk güvenlik güçlerinin en gözde birimlerinden biridir ve darbecilerin de ana hedeflerinden biri olmuştur.
“Özel Harekat Bir Sevda”: Fedakarlık ve Vatan Aşkıyla Görev Yapan Polisler
Özel harekat birimi, gönüllü olarak katılan ve vatan sevgisiyle görev yapan personelden oluşmaktadır. Özel harekatçılar, görevde oldukları süre boyunca bir yandan ülkenin iç ve dış güvenliğini sağlarken, diğer yandan ailelerinden uzakta, adeta bir kardeşlik havasında çalışmaktadırlar. 15 Temmuz gecesi, görevde olanların dışında, emekli özel harekat polisleri de arkadaşlarına destek için daireye gelmiş ve darbecilere karşı direnmişlerdir.
O gece yaşananlar, yalnızca bir darbe girişiminin püskürtülmesi değil, aynı zamanda vatanını canı pahasına koruyanların yazdığı bir kahramanlık destanıdır. Özel harekat polislerinden biri, yaşadıklarını anlatırken “Biz vatan için her şeye hazırlıklıyız ama o gece olanlara hazırlıklı değildik” diyerek içinde bulundukları koşulları gözler önüne serdi. Mesai kavramı gözetmeksizin çalışan bu kahraman polisler, hayatlarını kaybetme riskini göze alarak, silah arkadaşlarına ve vatanlarına olan sorumluluklarını yerine getirdiler.
Ailelerin Acı Kaybı ve Yaşanan Kahramanlık Öyküleri
15 Temmuz gecesi, özel harekat personelinin aileleri için de zor bir gece oldu. Kimisi eşini, kimisi evladını kaybetti. O gece görev başındayken şehit düşenlerden biri de Muhsin Kiremitçi’ydi. Genç yaşta hayata veda eden Kiremitçi, geride hamile eşini ve doğmamış bebeğini bıraktı. Eşi, o gece yaşananları, Kiremitçi’nin çantasını alarak görev yerine gitmek üzere evden ayrılışını ve patlama seslerini halen unutamıyor.
Özel harekat biriminde görev yapan başka bir kahramanın eşi de, “Ben hâlâ bekliyorum, onu hep bekleyeceğim” sözleriyle yaşadığı acıyı dile getiriyor. Bu aileler, vatan için hayatını kaybeden yakınlarının ardından, yaşadıkları acıyla yaşamaya devam ediyorlar.
TRT Binasındaki Çatışma ve Darbecilerin İletişim Hedefleri
15 Temmuz gecesi darbecilerin bir diğer önemli hedefi ise TRT binasıydı. TRT’yi ele geçirerek darbe bildirisi okumayı planlayan darbeciler, iletişim kanallarını kontrol altına alarak halkı yönlendirmeyi amaçlıyordu. TRT binasına saldırı düzenleyen darbeciler, burada karşılarında direniş gösteren güvenlik güçleri ile karşılaştı. Polisler, darbecilerin niyetini anladıklarında, silahlarını çekerek onları durdurmak için mücadele ettiler. Yaşanan bu çatışma sırasında polislerin direnişi, darbecilerin bu iletişim kanalını ele geçirme planlarını boşa çıkardı.
Cennet Vatan İçin Canını Feda Eden Şehitlerimiz
O gece Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki Özel Harekat Daire Başkanlığı, en ağır kayıpları verdi. Darbecilerin saldırısında, 43 özel harekat polisi şehit olurken, 100’e yakın polis de yaralandı. Özel harekatçıların bir kısmı ayakta tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldı. Yaşanan bu büyük kayıplar, o gecenin karanlığında kahramanca mücadele edenlerin ne denli zor koşullardan geçtiklerini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Şehit olan polislerden biri olan Demet Sezen, sosyal hizmetlerde görevliydi ve daha önce meslektaşlarının ailelerine şehadet haberlerini vermişti. O gece Gölbaşı’ndaki merkeze gelmiş ve şehit düşmüştü. Geride, annesini kaybederek büyüyecek küçük bir çocuk ve acılı bir eş bıraktı. Şehit düşen diğer kahramanların da her birinin ardında bıraktıkları aileleri, Türkiye’nin bağımsızlığı ve huzuru uğruna yaşanan bu büyük fedakarlığı hiçbir zaman unutmayacak.
Türkiye’nin Bağımsızlık Mücadelesi: Bir Milletin Birlik ve Beraberliği
15 Temmuz gecesi, yalnızca özel harekatçıların değil, tüm Türkiye’nin direnişiyle tarihe geçti. O gece yaşananlar, vatan savunması söz konusu olduğunda Türk milletinin nasıl bir araya geldiğinin en somut örneğiydi. Darbe girişimi sırasında polis, asker, sivil halk ve emekli güvenlik görevlileri omuz omuza vererek bağımsızlık mücadelesine katkı sağladı.
Ankara’da sabaha kadar süren çatışmalar sırasında, darbecilerin hem sivil halkı hem de güvenlik güçlerini hedef aldığı biliniyor. Ancak, darbecilere karşı koyan güvenlik güçlerinin cesareti ve halkın sağduyusu sayesinde darbe girişimi başarısızlığa uğradı. Bu kahramanca direniş, Türkiye’nin geleceğine olan inancı pekiştirerek, bağımsızlığın ve demokrasinin ne denli değerli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Sonsuz Minnet ve Şükranla Anıyoruz
15 Temmuz gecesi, vatanı uğruna hayatını kaybeden kahramanlarımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı için en değerli fedakarlığı yaparak tarihe geçtiler. Geride bıraktıkları aileleri, Türk milleti için asla unutulmayacak birer kahraman oldular. Bu direniş, Türkiye’nin özgürlüğüne ve bağımsızlığına olan inancı pekiştirerek, geleceğe olan umudu arttırdı. Vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
Anahtar Kelimeler: #ÖzelHarekatPolisi, #15Temmuz, #darbegirişimi, #Gölbaşı, #ÖzelKuvvetlerKomutanlığı, #kahramanpolisler, #TürkPolisi, #demokrasisavaşı, #vatansevgisi, #PolisÖzelHarekat, #kahramanlık, #TRTbinasıçatışma
