Sultan II. Abdülhamid Han’ın Hayatı ve Dönemine Genel Bakış
Gençlik Yılları ve Yetişmesi
Sultan II. Abdülhamid Han, Osmanlı padişahlarının 34.sü ve İslam halifelerinin 99.su olarak öne çıkmış, tüm İslam dünyasında liderlik vasfıyla tanınmış bir şahsiyetti. Genç yaşta dini ve fenni ilimleri mükemmel bir şekilde öğrenmiş, Şaziye ve Kadriye tarikatlarından manevi feyz alarak bu bilgilerini manevi olgunlukla taçlandırmıştı.
Onun eşsiz zekası ve hafızası, bir kez gördüğü ya da duyduğu bir kişiyi asla unutmamasıyla öne çıkmış; bu yetenekleri, çağın pek çok devlet adamı tarafından hayranlıkla anılıyordu. Alman Birliği’ni kuran Prens Bismarck’ın onun hakkında “Düyada 100 gram akıl varsa, bunun 90 gramı Abdülhamid Han’dadır” çıkışı, onun diplomatik ve siyasi zekâsını vurguluyordu.
Sultan Abdülaziz’in Katli ve Devralınan Karmaşık Durum
Sultan Abdülhamid Han, tahtı devraldığında Osmanlı Devleti ciddi bir kriz içindeydi. Sultan Abdülaziz’in şüpheli şekilde öldürülmesi ve Mithat Paşa gibi ihtilalci kadroların devlette hakimiyet kurması, onun yönetimini zorlaştıran önemli etkenlerdi. Bu süreçte, Mithat Paşa’nın ordu ve donanmayı savaşa sürükleme planlarına rağmen Sultan Abdülhamid, İngiltere’nin olası bir destekte bulunmayacağını ispat ederek savaşı engellemeye çalıştı.
93 Harbi ve Sonrası
1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi (93 Harbi), Osmanlı Devleti için büyük bir felaketti. Harbin sonucunda Ayastefanos Antlaşması’nın ıptalini başarıyla gerçekleştiren Sultan Abdülhamid, Berlin Antlaşması’yla kayıpların bir kısmını telafi etti. Balkanlarda tahkimatlar yaparak ileride ortaya çıkacak savaşlara karşı hazırlıklı bir yapı oluşturdu.
Modern Devlet ve Kalkınma Hamleleri
Abdülhamid Han, saltanatlığı sürecinde modern bir istihbarat ağı kurarak, halkın huzurunu sağlama ve devleti koruma amacı güttü. Bunun yanında, ekonomik kalkınmayı destekleyecek projelere öncelik verdi. Hicaz Demiryolu gibi büyük projeler, hem stratejik hem de ekonomik açıdan önem taşıyordu.
Ermeni Meselesi ve Propagandalar
Sultan Abdülhamid’in karşılaştığı sorunlardan biri de Ermeni meselesiydi. Ermeniler, yabancı devletlerin etkisiyle ayaklanmalara yöneldi. Bu durum, Abdülhamid’in Ermenilerin toplu oldukları bölgelerden göç ettirilmesi gibi önlemler alınmasına neden oldu. Ancak bu uygulamalar, Batı medyasında Abdülhamid’e yönelik “kızıl sultan” propagandasıyla şevkle eleştirildi.
Yahudi Meselesi ve Filistin Politikaları
Abdülhamid Han, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulması girişimlerine karşı sert bir tutum sergiledi. Theodor Herzl’in tekliflerini kesin bir dille reddederek, Yahudilerin Filistin’de toprak edinmesini engelledi. Bu tutumu, Abdülhamid Han’a karşı kültürel ve uluslararası bir karalama kampanyası başlatılmasına neden oldu.
31 Mart Vakası ve Tahttan İndirilişi
31 Mart Vakası olarak bilinen isyan, Sultan Abdülhamid’in tahtından indirilmesiyle sonuçlandı. Bu olayın ardından Selanik’te bir köşkte zorla yaşamaya mahkum edilen Sultan Abdülhamid, ailesiyle birlikte büyük baskılara maruz kaldı.
Anahtar Kelimeler
#SultanAbdülhamidHan, #OsmanlıTarihi, #93Harbi, #FilistinMeselesi, #YahudiSorunu, #ErmeniAyaklanmaları, #ModernDevlet, #HicazDemiryolu, #BerlinAntlaşması, #Ayastefanos, #Osmanlı-RusHarbi, #BalkanSavaşları, #31MartVakāsı