Anka-3: Türkiye’nin Hayalet Uçağı Testlerde
Türkiye’nin savunma sanayinde yeni bir dönüm noktası yaşanıyor. Anka-3, hayalet uçak olarak bilinen insansız hava aracı (İHA), test süreçlerini hız kesmeden sürdürüyor. 2025’te envantere girmesi beklenen bu yerli platform, milli mühimmatlarla donatılarak göklerdeki gücünü kanıtlıyor. Terör ve güvenlik uzmanı Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, A Haber’e Anka-3’ün kabiliyetlerini detaylıca anlattı. İşte Türkiye’nin hayalet uçağının hikayesi.
Anka-3’ün Tanıtımı: Hayalet Tasarım
Anka-3, siyah tasarımı ve delta kanat yapısıyla dikkat çekiyor. Kuyruksuz ve radarda düşük görünürlük sağlayan bu İHA, Türkiye’nin hayalet uçağı olarak anılıyor. Testler, yerli ve milli mühimmatlarla devam ediyor. Bu özellikler, Anka-3’ü savunma sanayinde büyük bir kazanç haline getiriyor.
Test Süreci: Hızla İlerleyen Adımlar
2025’te Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine katılması planlanan Anka-3, test aşamalarında yerli teknolojilerle donatılıyor. Delta kanat ve gövde içi mühimmat tasarımı, radarda iz bırakma riskini en aza indiriyor. Bu, uçağın kabiliyetini artırarak Türkiye’ye stratejik üstünlük sağlıyor.
Uzman Görüşü: Coşkun Başbuğ’un Analizi
Terör ve güvenlik uzmanı Emekli Albay Coşkun Başbuğ, Anka-3’ün önemini A Haber’e değerlendirdi. “Havada 10 saat kalabilen, 850 km/saat hıza ulaşan bir araç” diyen Başbuğ, Anka-3’ün temas hattına girmeden derin hedefleri vurabildiğini belirtti. Bu, muharebe sahasında çarpan etkisi yaratıyor.
Yerli Mühimmat: Tolun’un Gücü
ASELSAN tarafından üretilen Tolun mühimmatı, Anka-3 ile birleştiğinde büyük bir etki yaratıyor. Başbuğ, “102 km derinliğe kadar etki eden, 1 metre betonu delebilen bir füze” diyerek Tolun’un gücünü vurguladı. F-16’larda 8 adet, Akıncı’da 3 adet Tolun ile yapılan denemeler başarıyla sonuçlandı. Anka-3 ile bu mühimmat, savaş sahasında devrim niteliğinde.
Radarda Görünmezlik: Stratejik Avantaj
Anka-3’ün radara yakalanma ihtimali çok düşük. Gövde içi mühimmat tasarımı sayesinde temas hattına yaklaşmadan hedefleri vurabiliyor. Başbuğ, “Her türlü hedefe karşı kullanılabilir” diyerek, bu teknolojinin muharebe sahasında inanılmaz bir katkı sunduğunu ifade etti.
Muharebe Sahasında Kazanç: Beton Delici Etki
Tolun mühimmatı, 1 metre betonu delip içeride patlayarak büyük bir yıkım gücü sağlıyor. Başbuğ, “Bu, muharebe sahasında büyük bir kazanç” dedi. Anka-3’ün bu yeteneği, kara hedeflerine karşı üstünlük sunarak Türkiye’nin savunma kapasitesini artırıyor.
Türkiye’nin Çarpan Etkisi: Anka-3 ve Tolun
Anka-3 ve Tolun’un birleşimi, Türkiye’yi savaş sahasında önemli bir aktör haline getiriyor. Başbuğ, “Radarda düşük görünürlük ve uzaktan vuruş kabiliyetiyle büyük bir güç kazandık” diyerek mutluluğunu paylaştı. Bu teknoloji, Türkiye’nin stratejik avantajını pekiştiriyor.
Sonuç: Türkiye’nin Hayalet Gücü
Anka-3, yerli ve milli mühimmatlarla testlerini sürdürüyor. 2025’te envantere girecek bu hayalet uçak, Türkiye’yi savunma sanayinde üst seviyelere taşıyor. Radarda görünmezlik, derin vuruş gücü ve beton delici mühimmatla Anka-3, Türk havacılığının yeni gururu olmaya aday.
Anahtar Kelimeler
Anka3, HayaletUçak, YerliMühimmat, TolunFüzesi, TUSAŞÜretimi, RadardaGörünmez, DeltaKanat, TestSüreci, ÇarpanEtkisi, SavunmaSanayi