1. Haberler
  2. Savunma Sanayii
  3. Hedef KIZILELMA Belgeseli | Tek Parça

Hedef KIZILELMA Belgeseli | Tek Parça

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’nin Teknoloji Serüveninde Yeni Bir Sayfa: Kızıl Elma’nın Hikâyesi

Türkiye, son yıllarda savunma sanayi ve havacılık teknolojilerinde attığı adımlarla dünya sahnesinde adından sıkça söz ettiriyor. Bu başarının en önemli sembollerinden biri, Baykar tarafından geliştirilen insansız hava araçları (İHA) ve özellikle Kızıl Elma projesi. Baykar Teknoloji’nin Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’ın önderliğinde yürütülen bu proje, yalnızca bir teknolojik atılım değil, aynı zamanda bir milletin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin gökyüzündeki yansıması olarak tarihe geçiyor. İşte, Kızıl Elma’nın ortaya çıkış hikâyesi, teknik detayları, karşılaşılan zorluklar ve Türkiye’nin havacılık serüvenine kattığı değerler üzerine kapsamlı bir inceleme.


Kızıl Elma: Bir Ülküden Gerçeğe

“Kızıl Elma” kavramı, Türk milletinin geçmişten bugüne uzanan bir ülküsü olarak biliniyor. Selçuk Bayraktar, bu ismi projeye verirken, milletin gökyüzündeki bağımsızlığını temsil eden bir sembol yaratmayı amaçladığını belirtiyor. Kızıl Elma, yaklaştıkça uzaklaşan ulvi bir hedef olarak tanımlanıyor; ancak Baykar ekibi, bu hedefi somut bir gerçeğe dönüştürmek için 20 yılı aşkın süredir gece gündüz çalışıyor. Projenin temel amacı, Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağını geliştirmek ve ülkeyi bu alanda dünyada bir numara haline getirmek. Bayraktar, “İlk insansız savaş uçağımız Kızıl Elma’yı 2023’te, Cumhuriyetimizin 100. yılında uçurmayı hedefliyoruz” diyerek bu vizyonu açıkça ortaya koyuyor.

Kızıl Elma’nın ilk prototipi, Samsun’da, milli mücadelenin başladığı şehirde halkla buluştu. Bu buluşma, projenin sadece teknik bir başarı değil, aynı zamanda milletin ortak bir hayali olduğunu vurgulayan duygusal bir an olarak kayıtlara geçti. Selçuk Bayraktar, “Bu uçak, gökyüzünde bağımsızlık ateşini yakan bir sembol” diyerek projenin manevi boyutuna dikkat çekiyor.


Baykar’ın Köklü Geçmişi ve Aile Mirası

Baykar’ın hikâyesi, Selçuk Bayraktar’ın babası Özdemir Bayraktar’ın 1980’lerde Bayrampaşa’da bir matkapla kurduğu atölyeye kadar uzanıyor. Otomotiv parçalarının yerli üretimini hedefleyen Özdemir Bayraktar, mühendislik merakı ve çalışkanlığıyla kısa sürede dikkat çekti. “Baykar’dan gelen parçaları kalite kontrolde direkt sepete koy” tabiri, o dönemde firmanın güvenilirliğini kanıtlayan bir söz haline geldi. Özdemir Bey’in havacılığa olan ilgisi, oğlu Selçuk’a da miras kaldı. Selçuk Bayraktar, 8 yaşında babasının yurtdışından getirdiği model uçakla havacılığa adım attığını ve bu tutkunun kanına işlediğini anlatıyor.

Ailede mühendislik ve teknolojiye olan merak, yalnız babadan değil, anneden de geliyor. Selçuk Bayraktar’ın annesi, henüz o doğmadan önce Türkiye Kalkınma Bankası’nda yazılımcı olarak çalışmış bir ekonomist. Kartlı bilgisayarlarda muhasebe programları yazan anne Bayraktar, oğlunun yazılımcı yönünü şekillendiren isimlerden biri oldu. Bu aile mirası, Baykar’ın bugün 3500 çalışanıyla dünyanın en büyük İHA ihracatçılarından biri haline gelmesinde önemli bir rol oynadı.


İlk Adımlar: Mini İHA’dan Kızıl Elma’ya

Baykar’ın İHA serüveni, 2000’lerin başında mini İHA projesiyle başladı. Selçuk Bayraktar, bu projeyi “mahalle arasında uçak yapıyorduk” diyerek mütevazı bir şekilde tarif ediyor. 2004’te gerçekleştirilen ilk uçuş demosu, Türkiye’nin yerli İHA teknolojisindeki dönüm noktalarından biriydi. Rekabete dayalı bu projede, Baykar kendi geliştirdiği oto pilot ve yazılım teknolojisiyle rakiplerini geride bıraktı. Diğer firmalar ithal çözümler sunarken, Baykar’ın tamamen yerli uçuş bilgisayarı ve kontrol sistemi, Türk mühendisliğinin gücünü ortaya koydu.

Mini İHA’nın başarısı, Baykar’ı taktik sınıfı İHA’lar geliştirmeye yöneltti. Ancak bu süreç, bürokrasi ve dış baskılarla doluydu. 2009’da Bayraktar TB2’nin ilk uçuşu, Keşan’da “kaçak” bir şekilde gerçekleşti. Selçuk Bayraktar, “Biz hep sahalarda uçmayı tercih ettik, koridorlarda değil” diyerek bu zorluklara meydan okuduklarını ifade ediyor. TB2’nin başarısı, Türkiye’yi İHA teknolojisinde dünya ligine taşıdı ve Kızıl Elma gibi daha iddialı projelerin önünü açtı.


Zorluklar ve Bürokrasiyle Mücadele

Baykar’ın yolculuğu, teknik zorluklardan çok daha fazlasını içeriyor. Selçuk Bayraktar, “Teknik problemleri çözmek kolay, asıl zor olan sosyal ve siyasi engelleri aşmak” diyor. Türkiye’nin havacılık tarihinde karşılaştığı “takozlar”, Kızıl Elma projesinde de kendini gösterdi. Örneğin, TB2’nin test süreçlerinde izin alınamaması, bürokrasinin projeyi yavaşlatma girişimleri ve yabancı tedarikçilerin pazarı koruma çabaları, Baykar ekibinin sabrını sınadı.

Bir başka çarpıcı örnek, Şırnak’ta mini İHA testleri sırasında yaşandı. Özdemir Bayraktar ve ekibi, terörle mücadele bölgesinde sahada denemeler yaparken, mayınlı yollarda risk aldı. Selçuk Bayraktar, “Babam bıyıklarını kesip ‘Askerin ihtiyacını anlamak için sahada olmalıyız’ dedi” diyerek bu fedakârlığı anlatıyor. Ancak bu çabalar, bazen beklenmedik engellerle karşılaştı. Teröristlerden ele geçirilen bir mayın cihazının şifresini çözerek askerin hayatını kurtaran Baykar ekibi, çözümün yaygınlaştırılmasının engellenmesiyle hayal kırıklığı yaşadı. Özdemir Bayraktar, bu olaydan sonra projeyi bırakma noktasına gelse de, Hakkari’den gelen bir telefonla yeniden motive oldu.


Kızıl Elma’nın Teknik Detayları ve İlk Testler

Kızıl Elma, Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı olarak tasarlandı. 6 tonluk bu dev platform, Bayraktar TB2 ve Akıncı’nın mirasını devralarak geliştirildi. İçinde 40’tan fazla bilgisayar barındıran uçak, tamamen Baykar tarafından tasarlanan aviyonik sistemler ve yazılımlarla donatıldı. Selçuk Bayraktar, “Bu uçağın kıymetini gövdesi ya da motoru değil, içindeki teknoloji belirliyor” diyerek yazılımın önemini vurguluyor.

İlk motor çalıştırma testi, titiz bir hazırlık sürecinin ardından gerçekleşti. Hava akışının motor için kritik olduğu bu testte, ekip yüksek hızlarda oluşabilecek şok dalgalarına karşı önlem aldı. Test sırasında çıkan kablaj hatası gibi aksaklıklar, sabırla giderildi. Bayraktar, “Bu bir sabır testi; kim sabrederse o kazanır” diyerek ekibin azmini özetliyor. Koşu ve taksi testleri ise uçağın uçuşa hazır olduğunu kanıtladı. 2022’nin eylülünde yapılan bu testler, Kızıl Elma’nın Cumhuriyetin 100. yılından önce havalanabileceği umudunu güçlendirdi.


Dünya Sahnesinde Bayraktar: TB2’den Kızıl Elma’ya

Bayraktar TB2, Türkiye’nin İHA teknolojisindeki başarısını dünyaya duyurdu. Terörle mücadelede, Suriye, Libya, Azerbaycan ve Ukrayna’da gösterdiği performansla adeta bir efsane haline geldi. Alman bulvar gazetesi Bild’in önce “Katil Drone’lar” dediği TB2’yi, Ukrayna’da “Umudun Silahları” olarak nitelendirmesi, bu başarının çarpıcı bir göstergesi oldu. Selçuk Bayraktar, “TB2, tankların varlığını sorgulatan bir platform oldu” diyerek İHA’ların modern savaşlardaki etkisini vurguluyor.

Kızıl Elma ise bu mirası bir adım öteye taşıyor. İnsansız savaş uçağı olarak tasarlanan bu platform, 30’dan fazla ülkeye ihracat yapan Baykar’ın en iddialı projesi. Selçuk Bayraktar, “20 yıl önce bana bunu anlatsalar inanmazdım” diyerek gelinen noktayı şaşkınlıkla karışık bir gururla anlatıyor. Bugün Baykar tesisleri, yabancı heyetlerin ziyaret ettiği bir “İHA turizmi” merkezi haline geldi.


Geleceğe Bakış: Uzay ve Ötesi

Baykar’ın vizyonu, atmosferle sınırlı değil. Selçuk Bayraktar, Fergani Uzay Girişimi’ni kurarak Türkiye’nin uzay serüvenine katkıda bulunmayı hedefliyor. Yörünge transfer araçları ve alçak yörünge uyduları üzerine çalışan bu girişim, Kızıl Elma’nın açtığı yolda ilerliyor. Bayraktar, “Bizden sonraki nesiller uzay araçları yapacak, ama takozları kaldırmayı öğrenemezlerse hiçbir şey yapamazlar” diyerek geleceğe dair hem umudunu hem de uyarısını paylaşıyor.


Sonuç: Bir Milletin Azmi ve Hayali

Kızıl Elma, yalnızca bir uçak değil; Türkiye’nin bağımsızlığa, bilime ve teknolojiye olan inancının bir yansıması. Selçuk Bayraktar, babası Özdemir Bey’in ruhunun bu projede yaşadığını söylüyor: “Aynı yolda yürüyoruz, sanki hiç ayrılmamış gibi.” Cumhuriyetin 100. yılına yaklaşırken, Kızıl Elma’nın gökyüzüne yükselişi, milletin ortak bir zaferi olacak. Baykar’ın 20 yıllık mücadelesi, teknik zorluklardan bürokrasiye, dış baskılardan toplumsal algıya kadar pek çok engeli aşarak bugünlere geldi. Bu hikâye, azmin ve kararlılığın gücünü bir kez daha kanıtlıyor.


Anahtar Kelimeler

#KızılElma, #BaykarTeknoloji, #SelçukBayraktar, #İnsansızHavaAracı, #TürkiyeSavunma, #HavacılıkTarihi, #TB2Başarısı, #UzayGirişimi, #MilliTeknoloji, #BağımsızlıkMücadelesi

Hedef KIZILELMA Belgeseli | Tek Parça
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin