1. Haberler
  2. Vatan
  3. Orta Doğu’nun Kanlı Tarihi: Petrol, Savaş ve Batı Müdahaleleri

Orta Doğu’nun Kanlı Tarihi: Petrol, Savaş ve Batı Müdahaleleri

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Orta Doğu’nun Kanlı Tarihi: Petrol, Savaş ve Batı Müdahaleleri

Orta Doğu, bir asırdan fazladır savaşların, isyanların ve batılı güçlerin müdahalelerinin gölgesinde şekilleniyor. Petrol ve enerji kaynakları, bölgedeki çatışmaların ana nedeni olarak öne çıkarken, tarihsel arka plan bu karmaşayı anlamak için kritik bir rehber sunuyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden 1. Dünya Savaşı’na, Çanakkale’den Irak işgaline kadar uzanan bu hikaye, barışın neden bu topraklara uğramadığını gözler önüne seriyor. İşte Orta Doğu’nun kanlı tarihine derinlemesine bir bakış.


Orta Doğu’da Savaşın Kökleri: Petrol ve Güç Mücadelesi

Orta Doğu, enerji kaynakları nedeniyle her zaman küresel güçlerin hedefinde oldu. Petrol, bölgedeki paylaşım savaşlarının temel nedeni olarak öne çıkıyor. 1. Dünya Savaşı’ndan günümüze, bu kaynaklar için dökülen kan, bölgenin kaderini belirledi. ABD’nin 2003’teki Irak işgali, bu uzun hikayenin yalnızca son halkası. 650 binden fazla insanın öldüğü bu savaş, süper güçlerin politikalarının bölgeyi nasıl istikrarsızlaştırdığını gösteriyor.


Osmanlı’nın Sonu: Hasta Adam ve Büyük Oyun

  1. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu, “Avrupa’nın hasta adamı” olarak görülüyordu. İngilizler, Hindistan yolunu korumak için önce Osmanlı’yı destekledi, ancak imparatorluğun zayıflaması üzerine politikalarını değiştirdi. 1878 Berlin Kongresi’yle başlayan yeni dönemde, İngiltere, Süveyş Kanalı’nı güvence altına almak için Kıbrıs ve Mısır’ı kontrol etmeye başladı. Almanya ise Bağdat Demiryolu projesiyle bölgeye adım attı. Petrolün keşfi, bu “büyük oyunu” daha da karmaşık hale getirdi.

1. Dünya Savaşı: Orta Doğu’nun Kaderinin Çizildiği An

29 Ekim 1914’te, Alman zırhlıları Göben ve Breslau’nun Rus limanlarını bombalaması, Osmanlı’yı 1. Dünya Savaşı’na soktu. Bu olay, sadece bir çağı kapatmakla kalmadı, aynı zamanda Orta Doğu’nun kaderini değiştirdi. İngilizler, Rus tehdidine karşı Osmanlı’yı tampon olarak görüyordu, ancak imparatorluğun çöküşüyle paylaşım planları devreye girdi. Enver Paşa’nın kararları, Osmanlı’yı müttefiklerinin çıkarları için zorlu bir savaşa sürükledi.


Sarıkamış Felaketi: Enver Paşa’nın Bedeli

1914 sonunda, Enver Paşa’nın liderliğinde 3. Ordu, Rusları Kafkaslar’dan atmak için Sarıkamış’a harekat başlattı. Ancak lojistik eksiklikler ve dondurucu soğuk, 120.000 askerin büyük bir felakete sürüklenmesine neden oldu. Yazlık kıyafetlerle sıfırın altında 30 derecede savaşan askerler, yollarını kaybetti ve Ruslar karşısında yenildi. Sarıkamış, Osmanlı’nın savaşta ödediği ilk büyük bedel oldu.


Çanakkale Destanı: Mustafa Kemal’in Zaferi

1915’te İngilizler, Çanakkale’yi denizden geçerek İstanbul’u ele geçirmeyi planladı. Winston Churchill’in liderliğindeki harekat, Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlarla durduruldu. 18 Mart 1915’te İngiliz ve Fransız gemileri ağır kayıplar verdi. 25 Nisan’da Gelibolu’ya yapılan çıkarma, Mustafa Kemal Paşa’nın taktik dehasıyla başarısızlığa uğradı. 259 gün süren savaşta, her iki taraf 500 bine yakın kayıp verdi. Çanakkale, Osmanlı’nın direniş sembolü oldu.


Süveyş Kanalı Saldırısı: Cemal Paşa’nın Hüsranı

Ocak 1915’te Cemal Paşa, İngilizlerin Süveyş Kanalı’nı hedef alan bir saldırı başlattı. 15.000 askerle Sina Çölü’nü geçen Osmanlı ordusu, kanala ulaştı ancak İngiliz savunması karşısında başarısız oldu. 2.000’den fazla şehitle sonuçlanan bu harekat, Osmanlı’nın lojistik zayıflığını gözler önüne serdi.


Irak Cephesi: Kut’ül Amare Zaferi ve Bağdat’ın Düşüşü

1914’te İngilizler, Basra’daki petrol rafinerilerini korumak için Irak’a saldırdı. 1915’te General Townsend, Bağdat’a ilerledi ancak Kut’ül Amare’de Osmanlı 6. Ordusu tarafından kuşatıldı. 143 gün süren kuşatmada İngilizler teslim oldu; bu, Osmanlı’nın son büyük zaferiydi. Ancak 1917’de İngilizler, 166.000 askerle yeniden saldırdı ve Bağdat’ı ele geçirdi. Osmanlı, yetersiz destekle savunmasız kaldı.


Doğu Cephesi: Rus İlerleyişi ve Ermeni İsyanları

Sarıkamış’tan sonra zayıflayan Doğu Cephesi, 1915’te Rus saldırısına uğradı. Ermeni çetelerinin Osmanlı’ya karşı ayaklanması, durumu daha da zorlaştırdı. İngiliz ve Rus desteğiyle artan bu isyanlar, 60.000 Osmanlı kaybına yol açtı. 1916’da Erzurum Kalesi düştü; bu, kamuoyundan saklanan ağır bir darbeydi.


Filistin ve Gazze: Osmanlı’nın Son Direnişi

Çanakkale’deki yenilgiden sonra İngilizler, Mısır üzerinden Filistin’e ilerledi. Osmanlı 4. Ordusu, Gazze-Berşeba hattında direndi ve İngilizleri iki kez püskürttü. Ancak 1917’de General Allenby’nin liderliğinde İngilizler, Berşeba ve Gazze’yi ele geçirdi. Kudüs ve Şam’ın düşüşü, Osmanlı için bölgede sonun başlangıcı oldu.


Arap İsyanı: Şerif Hüseyin ve İngiliz Oyunları

1916’da Mekke Şerifi Hüseyin, İngiliz desteğiyle Osmanlı’ya karşı ayaklandı. Büyük bir Arap isyanı vaat eden Hüseyin, sadece 2-3.000 kişilik bir hareket başlattı. İngiliz subay Thomas Lawrence (Arabistanlı Lawrence), Faysal’la sabotajlar düzenledi. Ancak Sykes-Picot Anlaşması’yla bölge, Hüseyin’den gizli olarak İngiltere ve Fransa arasında paylaşıldı. Bu, Arapların ihanete uğradığını gösterdi.


Balfour Deklarasyonu: İsrail-Filistin Çatışmasının Tohumları

1917’de İngiltere, Balfour Deklarasyonu ile Filistin’de bir Yahudi yurdu kurulmasını destekledi. Siyonist hareketle işbirliği yapan İngilizler, aynı anda Araplara da bağımsızlık vaat ediyordu. Bu çifte oyun, İsrail-Filistin ihtilafının temellerini attı ve bölgedeki gerilimi kalıcı hale getirdi.


Mondros ve Paylaşım: Osmanlı’nın Sonu

30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi, Osmanlı’yı teslimiyete zorladı. 7. madde, müttefiklere stratejik noktaları işgal hakkı verdi. İngilizler, Musul’u ateşkes sonrası ele geçirdi. Sevr Anlaşması’yla Türk varlığı Anadolu’ya hapsedilmeye çalışıldı, ancak Mustafa Kemal’in liderliğindeki Kurtuluş Savaşı bu planı bozdu.


Orta Doğu’nun Cetvelle Çizilen Haritası

1920’lerde İngiltere ve Fransa, Orta Doğu’yu manda sistemiyle paylaştı. Suriye ve Lübnan Fransa’ya, Irak ve Filistin İngiltere’ye bırakıldı. Ürdün, Faysal ve Abdullah’a krallık olarak verildi. Suudi Arabistan’ın sınırları, Suud ailesiyle çizildi. Bu suni harita, bugünkü çatışmaların tohumlarını ekti.


**Sonuç: Orta Doğu’nun Kalıcı Kaderi mi?

Orta Doğu, petrol, kan ve batı müdahaleleriyle şekillenmeye devam ediyor. Osmanlı’nın 400 yıllık barış dönemi, 1. Dünya Savaşı’yla sona erdi. İngiliz ve Fransız oyunları, suni sınırlar ve çifte sözler, bölgenin istikrarsızlığını kalıcı kıldı. Barış, hâlâ uzak bir hayal. Ancak tarih, bu kaderi anlamak ve belki de değiştirmek için bir rehber sunuyor.


Anahtar Kelimeler

OrtaDoğu, PetrolSavaşları, OsmanlıÇöküşü, 1.DünyaSavaşı, ÇanakkaleDestanı, Arapİsyanı, BalfourDeklarasyonu, SykesPicot, MondrosMütarekesi, SuniSınırlar

Orta Doğu’nun Kanlı Tarihi: Petrol, Savaş ve Batı Müdahaleleri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Bizi Takip Edin