Türk SİHA’larının Gözü Korkusuz Kahramanları: 7/24 Aralıksız Uçuşlar ve Amansız Takip
Türkiye, terörle mücadelede son yıllarda kaydettiği büyük başarılarla dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Bu başarıların en önemli unsurlarından biri de yerli ve milli imkanlarla üretilen insansız hava araçları (SİHA) ve bu alanda yetiştirilen profesyonel ekipler. Jandarma Genel Komutanlığı da bu süreçte sadece sahada değil, teknolojiyi kullanma kabiliyeti açısından da büyük mesafeler kat etti.
7/24 Devam Eden Görevler
Konuk olduğumuz tesiste, Bayraktar TB2 ve ANKA S gibi Türk yapımı SİHA’ların ardı ardına havalanarak görev yaptığı görülüyor. Havada görevini tamamlayan araç piste inerken, aynı rotadaki görevi üstlenecek başka bir SİHA havalanıyor. Bu durum, uçuşların hiçbir kesintiye uğramadan 7/24 devam ettiği anlamına geliyor. Ancak bu, havadaki yoğunluğun yanı sıra yerde de ciddi bir planlama ve iş disiplinini gerektiriyor. Hem SİHA pilotları hem de yer ekibi, bu süreci kusursuz bir şekilde yürüterek herhangi bir aksaklık yaşamadan görevlerini icra ediyor.
SİHA Pilotu Olmak İçin Gerekenler
Türk SİHA’larının başarısı ve savunma sanayiinin geldiği nokta, özellikle gençler arasında büyük ilgi uyandırıyor. Peki, bu alanda görev almak isteyenler için SİHA pilotu olmak ne kadar zor? Konuyla ilgili bir SİHA pilotuna sohbetimiz sırasında bu soruyu yönelttik.
“Bu durumu biz de gözlemliyoruz ve açıkçası çok gurur duyuyoruz” diyen SİHA pilotu, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde bu işi üstlenmek isteyenler için ilk şartın kurumda göreve başlamak olduğunu belirtiyor. Jandarma teşkilatında subay ve astsubay olarak görev yapanlardan başarılı olanlar, İHA birliklerinde görev yapmaya seçiliyor. Ardından, komutanlık tarafından verilen genel havacılık eğitimlerine ek olarak İHA-SİHA üreticileri tarafından düzenlenen eğitim ve kursları başarıyla tamamlayan personel, SİHA pilotu olarak görev yapabiliyor.
Sağlıklı Yaşam Tarzı ve Sosyal Hayat
SİHA pilotlarıyla ilgili dikkat çeken bir diğer unsur ise tüm personelin son derece sportif olması ve sosyal hayatlarını dolu dolu yaşaması. Genellikle uzun saatler masa başında geçiren bu pilotlara bu konuda sorularımızı yönelttiğimizde aldığımız yanıt oldukça aydınlatıcı oldu:
“İçinde olmadığınız ve üç eksende hareket eden bir hava aracının durumunu akan verilerle takip etmek gerçekten sağlıklı ve dinç olmayı gerektiren bir durum. Sağlıklı olmayan, düzenli beslenmeyen ve uykusunu almamış bir personel dikkatini uzun süreler yoğunlaştıramaz. Düzenli ve sağlıklı yaşamın yanı sıra stresten uzak kalmaya, spor yapmaya ve ailelerimizle vakit geçirip sosyal hayatımızı da mümkün olduğunca zenginleştirmeye özen gösteriyoruz.”
Sonuç
Türkiye’nin terörle mücadelesinde attığı adımlar, yalnızca silahlı kuvvetlerin cesaretiyle değil, aynı zamanda yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi ve bu alanda yetişen profesyonel kadrolar sayesinde mümkün oluyor. SİHA’ların 7/24 aralıksız uçuşlarla amansız bir şekilde terör örgütlerini takip ettiği bu süreçte, Türk SİHA pilotlarının emeği ve özverisi büyük önem taşıyor. Genç nesillerin bu alana ilgisi arttıkça, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yükselişi de hız kazanacak gibi görünüyor.
